www.naturasapanca.com
Marmaris e yolculuk başlamak üzere... 
Geceden kalmaydı herkes =)) hem mutlu hem biraz yorgun hem de biraz baş ağrısı ile yola çıkacaktık. Yola çıkıyoruz ama geçen günlerden biraz daha az kişiyle. Bunun sebebi bir gün önce benim bildiğim ve bilmediğim bir kaç kişinin bizden ayrılmasıydı. Mesela Canan odtü de okuyan bisiklet sevdalısı ve dağ bisikleti yarışlarına giren bu kız babasına verdiği sözden dolayı ve sınava girmesi gerektiği için grptan ayrılmak zorunda kalmıştı dün.
Bisiklet sevdalısı çok ama ayrılma vakti geldimi de ayrılmaz zor. Otobüse binmek bisiklet sevdalısı olup pedal basmak varken istenmiyor.
Bir gece önce sahil boyunun keyfini çıkarmıştık biz yıldızların da keyfini çıkarırken ve Çoşkun abinin bize ısmarladığı dondurmalarımızı yerken =)) yine buldu dondurmasını abim =)...
Bu güzel mekanı bırakmak zor olacaktı ama pedal basmaya başlamıştık sabahın erken saatlerinde, Marmarie e yolculuk yapmak için....
Yolculuk başlamadan Aktur hatırası çektirmek gerktiğini düşündü bizim gençler =)). Aykut bizim fotoğrafımızı çekiyor,Önder de sen sonra çekilirsin diyip haydi yola çıkalım diyordu Aykut u kızdırırcasına ama bir gülümsemeyle kandırıveriyordu bizi =))))
Başladık pedal basmaya, gençler her zamanki gibi hızlı çktılar ve bastılar gittiler yanımızdan rüzgar gibi. Gerçi sabahın serinliği rüzgar olarak gelmişti bize. Yine rüzgara karşı pedal çeviriyor bir o kadar da yokuş tırmanıyorduk. Yahuuu yine mi tıırmanış, bari tırmanış olsun ama rüzgar olmasın ya da ne bileyim rüzgar olsun yokuş olmasın olmaz mııı? Ama nerdeeeee maşallah her ikiside var nedense =)) bizi zorlayacak ya bu yollar...
Yokuşlar ve yollar bitmez bas pedala hadi bakalım, mola zamanı gelecek mi acabaaa...
Önder e teşekkürler fotoğraf için..
Yokuşlar bitmedi ama biz bitmiştik ki bir mola yeri ve yol kenarına saklanmış güzel sakin ve serin bir yer. Tabelasında yazdığı gibi SoğukSu Cafe de sadece su suğuktu =) gözlemesi güzeldi ama ben maydanoz sevmediğim için küçük bir parça yedim Coşkun abinin gözlemesinden... Dinlenmek, yemek,içmek güzel ama bu yollar böyle yata yata bitmez ki dediler ve keyifi yarım bırakıp çıktık yola bastık pedallara yeniden... Pedalladığımız yolun güzelliği o kadar fazla ki molaların bir kaç tane olacağını söylediler, seyrine doyum olmayan bir yolda ilerliyorduk gerçekten de... Denizi seyrediyor rüzgara karşı koymaya çalışıyor, inişlerin tadını çıkarıp, tırmanışlarda mırıldanıyorduk =). Bu böyle uzayıp gitti yollun uzayıp gitmesi gibi...
Taa kii seyir tepesine gelinceye dek...
Muhteşem manzara, muhteşemmm...
Gözün gördüğü bu güzellik fotoğraf makinelerin kadrajlarına ne kadar yansırdı bilmiyoruz ama biz bastık denklanjörlere. Görünen denizlerin biri Akdeniz diğeri de Ege denizi. Burada mola verilmez mi ?
Ayşe kız ve ben =)
genç Aykut ve ben =)
Önder seninlede fotoğrafım var ama koymammm =))
pisikletim ve arkadaşı =)
Rüzgarın şiddeti pisikletimdeki Türk Bayrağından anlıyoruz...
gPa 4 e katılan bayanlar da özel fotoğraflarını çektirdiler =) allah sizi başımızdan eksik etmesin yahuuuu =))
=) Bu kadar tırmanışın sonrasında elbet inişimiz olması gerekiyordu değil mi ? İŞte beklenen an gelmişti, güzel banzarayı ardımızda bırakıyor ve o manzarayı zihnimize kaydediyorduk. İniş biraz hızlı olacak ve dikkat etmemizde gerekiyordu. Yolun güzelliği yanı sıra virajları da fazlaydı. Daha yola yeni çıkmıştık ki bir km kadar ileride İbrahim abinin bir virajda "ilerleyin birşey yok, dikkat edin, ilerleyiiiinn..." diye sesini benim gibi herkes duyuyordu. Viraj a hızlı giren bir arkadaşımız dengesini kaybedip yoldan dışarı çakıllara çıkıp ve düştüğünü öğrendik öğlen yemeği için durduğumuzda. Güzel bir pide, ayran ve salata keyfi vardı öğlen yemeğinde... hee birde bunun yanında kavun keyfi ohh süperdi... Düşen arkadaş neyseki dağ tarafındaki virajda düşmüştü ya uçurum tarafına gitseydi !? Bisiklete binemiyordu birazda sekiyordu öğlen yemeğinde, bir ikide kesik vardı vücudunda ama hala gülen gözleri ve yüzü hepimizi rahatlatıyordu. Fazla efor sarfetmiştik ki yemekte içtiğimiz ayranların, sodaların üstüne meyva sularınını içip durduk. EEE bir de Türküz ya yemek sonrası çay keyfide yapmazsak olamzdı tabi =)).
Herşey çok güzel öğlen yemeğinde, keyifler tıkırında ama o ses var ya o sessss işte bittiğimizin anı o andır...
"haydiiii, yola çıkıyoruzzz..." ah beee ahhh ne güzeldi keyif yapmak. Hee birde yolun yeniden tırmanışla başlaması sıkıyordu canımızı tabiii =((( o kadar yedik içtik gidecek hepsi şimdi... Ya da biz çıkamıyacağız bu bayırı çok yediğimizden =))
Tırmandıkça tırmandık ve tekrar sona ulaştık tırmanışın. Marmarise doğru inişe geçmeye başlamıştık artık. Herkez vızır vızır geçerken yoldan bizim gençler Marmaris i seyrediyorlar ve hatıra fotoğrafı çektiriyorlardı seyir tepesinde =)). Gençler işi biliyor vallahi.
Sona gelmiştik ki yeniden tüm grup durduruldu, çünkü Marmaris e de toplu halde giriş yapacaktı. Bu yüzden de herkesin gelmesini bekliyorduk MArmarisin girişinde, polis eşliğinde...
oh beee en sonunda Kuvvet Hocamla da bir fotoğrafımı koyabildim blog a =))
işte gruptaki muhteşem üçlü =))
Kuvvet Lordoğlu, Yavuz Arslan, Coşkun Ayaz
Bu akşam çadırda kalmıyoruz =)). Organizasyona göre bize sponsorluk yapan bir otel e yerleşmeye gidiyoruz. Bazılarımız için bu gece son geceydi. Çünkü ertesi sabah yine gruptan ayrılanlar olacaktı. İŞte üzülmeye başladığım anlar başlamıştı, neden mi? Yarın sabah Kuvvet Hoca ve Coşkun abi son gün benimle pedallamıyacaklardı. Onlar evlerine dönüş yapacaklardı...
Marmaristeydik artık ve otele gelmiştik. Her grup kendi bölgesi ile kalacaklardı otelde yeni bir üzüntü daha benim için =((( zaten tekim Sakarya dan gelen, Coşkun abimden ve Kuvvet hocamdan da ayrılıyordum yine..
Bu kötü olayı sonlandıra ve bizi ayırmayan İbrahim abi oldu =)) sağol abiiiiii.... bize bir oda anahtarı verdi ve 6 kişilik oda da biz üçümüz kaldık. =)) kimse gelmedi... Birisine gel demiştik ama neyseeeee =))))
Bisikletler otelin bahçesine bırakıldı, çantalar odalara taşındı ve hazırlıklar başladı, marmaris in gece hayatına akmak için...
yavuz A.
www.dagcini.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder